Altın Oran Nedir?

Güzellik nedir? Herkesin güzellik anlayışı farklı mıdır?
Yoksa birtakım kesin kıstaslar var mıdır?...


Güzellik bir gizemdir!Doğanın, dişlerin veya sanatın güzelliğini araştırmak istediğinizde ortak bir prensiple karşılaşırsınız. Bu ortak prensip evrensel bir ideal oranın olduğudur. Bir sanat objesinin iyi veya kötü oranlı olduğu,  bir yüzün çok uzun veya kısa, oransız göründüğü konusunda kolayca anlaşmaya varırız. İlk çağlardan beri bilinen bu sihirli bağlayıcı oran, güzellikle ilgili bir fenomen olan “altın oran”ın ta kendisidir. Altın oran vücudun her bölgesi ve hatta çevremizde estetik olarak algıladığımız her canlı ve cansız varlıkta da gözlenebilir. Beğendiğimiz bir film yıldızında, kelebekte, papağanda, DNA molekülünde, hatta sevdiğiniz bir arabada bile altın oranlar gözlenir. Oran, genellikle büyükle küçük arasındaki ilişkiyi ifade eder. Gülüş tasarımında altın oranı kullanmak kaçınılmazdır.
Gülüş tasarımı, hekimlik ve sanatın birlikte uygulanarak, kişiye özel ideal gülümsemeyi yenilemek ve birtakım kişisel istekler ile sağlık ve doğallığı da birleştirerek güzel bir gülüşü planlayabilmektir.

Gülüş tasarımında altın oran çok önemli…

Yüzdeki tüm organlarla dişler arasında bir uyum ve ölçek oranı vardır. Bu oranlar sadece dişlerin genişliğini kapsamaz aynı zamanda dudaklar ve ağız dikey yüksekliğini ve buna bağlı yüz yüksekliğini de kapsar. İnsan yüzündeki estetik algılama birçok organın uyumuna bağlıdır. Ancak çoğunlukla güzel ve içten bir gülümsemenin şekilli bir burundan çok daha pozitif bir etki oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Güzel bir gülümsemeyi hedefleyen gülüş estetiğinde ağzın dikey boyut yüksekliği önemlidir. Dinlenme halinde alt çene ve üst çene arasındaki mesafe ağız yüksekliğini belirler. Bu yükseklik yetersiz ise dudaklar büzüşür, kişi olduğundan daha yaşlı gözükebilir. Bu yüksekliğin fazla olması da dişlerin normalden fazla görünmesine sebep olur ve estetiği bozar.
Tamamen dişsiz olan kişilerde çiğneme düzlemini oluşturmak oldukça zor ve önemli bir işlemdir. Doğru planlanmış bir protez tasarımında hasta yaşına ve cinsiyetine uygun güzel bir gülümsemeye sahip olurken; istediği gıdayı rahatça tüketebilir, çiğneme kalitesi artar.

Ön dişler altın oranda ilk referans noktalarıdır… 

Üst ön dişler estetiği belirleme de önemli rol oynar. Yüzdeki birçok organla orantısı olan bu dişler aynı zanda alt üst çene arasındaki ileri geri ilişkiyi de belirler. Bu dişlerin eksikliğinde rehber olarak yüzün ve ağzın diğer organları alınır.
Altın oran ilk kez MÖ. 500 yılında Pisagor tarafından tanımlanmıştır; ancak altın oranın altın oran dikdörtgenini kullanarak kumpas ve cetvel ile nasıl belirleneceğini MÖ 300 yılında Öklid göstermiştir. En basit şekliyle altın oranı, düz bir çizginin altın oran pergeli ile bir büyük bir de küçük parçaya bölünmesi şeklinde algılayabiliriz.
Dünyada ve son yıllarda ülkemizde de kullanılan, altın oranı, yüzün ve dişlerin üzerinde belirleyen bu ekipman klinikte kullanımı oldukça pratik bir ölçüm cihazıdır. 

Altın oranla planlanmış estetik bir gülümsemede değerler…

Diş hekiminin hastayla kliniğinde ağrısız sadece gözlem ve kayıt alma şeklinde gerçekleştirdiği kişiye öze altın oranların belirlendiği bu muayenede, dünyada estetik olan binlerce ağzın üzerinde yapılan ölçümler belirli bir sabitin ağız ve yüz denkleminde ortaya çıktığını gösterir. İşte bu sabit dişler için de aynıdır ve altın oran olarak tanımlanır.
Üst ön kesici diş yani, yan kesici dişten 1,618 oranında büyüktür.
Yan kesici diş diğer yanında bulunan köpek dişinden 1,618 kat daha fazla gülümseme sırasında görünür.
Aynı şekilde köpek dişi 1,6718 oranında fazlaca 1 küçük azı dişinden fazla görünmelidir. 
Üst ön 6 kesici dişin, alt ön kesici dişlere oranı da aynı rakamı vermektedir.
Her diş kendi içinde kıyaslama yapıldığında aynı rakama ulaşılır. Gözün uzunluğu ile gülümseme sırasında ortaya çıkan mesafe oranlandığında da aynı rakama ulaşılır.
Aslında ulaşılan bu oran vücudun, yüzün hatta dişlerin arasında yapılan ölçümlerden elde edilen bir sabittir. Önemli olan yüzde bu tip oranların varlığıdır. Kişi veya hekim estetik bir gülümseme için ne kadar kişisel bilgi birikim ve değerlendirmelerini kullansa da bu durum kişisel değil, aslında matematikseldir. Doğru uzunlukta dişler yapılarak doğru mesafe oranlarıyla çalışılarak kişinin kendi üzerindeki estetik algısı ve beklentisi risksiz şekilde planlanır. 
Bu ölçümler her ne kadar bilgisayar ve fotoğraf üzerinde yapılabilse de, en sağlıklısı kayıtların hasta ve hekimin yüz yüze, özel ölçüm pergelinin kullanılması ile elde edilen şeklidir. Bu ölçümleri diş hekimi ve diş hekimliği teknisyeni değerlendirir ve kişiye özel gülümsemeyi dizayn ederek, “yeni gülüş” diş hekimi tarafından hastanın onayına sunulur.

Diş hekiminizi seçin ve Kendinizi ellerine bırakın…

Oratay çıkan yeni gülüşü kişi hayal etmekte zorlanabilir. Bu konuda güvensizlik ve huzursuzluk yaşayabilir. Böyle durumlarda  operasyona başlamadan diş rengindeki malzemelerle mo-cap (geçici model) çalışması yapılır. Mo-cap ile kişinin dişlerine dokunulmadan, bittiğinde nasıl bir görünüm vereceği kabaca belirlenmiş olur. Kişi dilerse tedaviye karar verir ya da tedaviden vazgeçebilir.  

Yuvarlak yüze uzun, uzun yüze oval diş olur mu?

Gülüş tasarımına başlarken tüm ölçümlerin altın oranlara göre belirlenmesi sonra kişinin yüz tipi, cilt rengi, yaş ve cinsiyetine bağlı kriterlerin değerlendirilmesi gerekir. Genellikle  kare veya yuvarlak yüzlü kişilerde diş formları kare veya yuvarlak, uzun yüzlü kişilerde diş formları da uzun olur. Klasik diş hekimliğinde bu benzerlikler korunmaya çalışılarak restorasyon yapılır. Bazen estetik yönden bir şeyleri değiştirmek istediğinizde bu benzerlikleri tersine çevirerek farklı ifadeler veren diş yapıları ile elde edilebilir. Örneğin uzun yüzlü bir kişiye dikdörtgen formda uzun dişler yapılırsa yüzü olduğundan da uzun görünebilir. Böyle kişilere  oval veya daha geniş formlar denenerek yüzdeki hoş olmayan uzunluk kamufle edilebilir. Yine yuvarlak yüzlü bir kişiye daha ince uzun formda dişler yapılarak yüzünün daha ince görünmesi sağlanabilir. Ancak unutmamak gerekir, tüm bu işlemler yüzde yapılacak ölçümlere ve altın oranlara göre planlanmalıdır.

Sert yüz ifadesi bile yumuşatılabiliyor.

Sert ifadeli bir bayan yüzü dişlerin şekli değiştirilerek yumuşatılabilir ya da çocuksu ve masum ifadeli erkek yüzü diş şekilleri değiştirilerek ifade daha maskülen hale getirilir. Arzu edilen sonuçlara ulaşabilmek için erkek ve bayan dişleri arasındaki boyut ve şekil farklılığını doğru kullanmak gerekir.

Yaş ve cinsiyet de çok önemli.

60 yaşındaki bir bayan veya erkekle, 25 yaşındaki bir bayan ya da erkeğe standart bir gülüş tasarımı yapılamaz. Dişlerin boy ve oranları yaşa bağlı değişir. Unutmamak gerekir ki dişlerin şekil ve uzunlukları ile kişinin gençleşmesi mümkündür ancak 60 yaşındaki bir yüze 25 yaş dişleri yerleştirilemez. Mutlaka bu tip hastalarda estetik cerrahisi ile cilt, dudak, yanak, çene altı ve göz çevresi desteğine de ihtiyaç duyulacaktır.

Toplumdaki her kişinin tıpkı DNA’ları gibi farklı yüz estetiği ve oranları vardır!

Bu bir illüzyon değil aslında rakamsal gerçektir. Size özel gülüş tasarımı standart diş yapımını engeller, size özel altın oranların belirlenmesi ve uygulaması ile sağlık ve görselliği bir arada barındırır. Dünyada gülüş tasarımı uygulamaları hasta açısından maliyetli, hekim açısından ise risklidir. Ancak Türkiyede de altın oranların uygulanması hasta hekim arasındaki ilişkiyi daha net ve memnuniyeti yüksek hale getirecektir.  

Gülüş tasarımında kullanılan yardımcı teknikler nelerdir?

Diş hekiminiz planlannan gülüş tasarımını aşağıda kullanılan yöntemlerle hayata geçirir.
Porselen Laminat Venerler : Dişlerin üst yüzeylerine yapıştırılan ince poselen yapraklar, estetik diş hekimliğinde en çok kullanılan tekniktir. Dişten çok az madde kaldırarak ya da hiç madde kaldırmadan restorasyon uygulanmaktadır. Bu sayede mevcut diş dokusu korunur, sistem ışığı ideal yansıtabildiği için görüntüyü doğal dişten ayırmak mümkün değildir. 

Beyazlatma sistemleri : Kişinin doğal diş renginin daha beyaz ve ışıltılı olmasını sağlar. Travma, yaşlılık ve çeşitli ilaçlarla meydana gelen kalıcı renklenmeleri ortadan kaldırabilir. 

Estetik restorasyonlar : Çürük dişlerin doldurulması ve eskimiş renkleşmiş dolguların yenilenmesi, mineye uyumlu ve aynı renkte gelişmiş kompozit ve seramik (porselen) materyaller ile sağlanır. 

Metal desteksiz tam porselen venerler : Dış görünümü ve diş sağlığını geliştirmek amacıyla çok hasarlı ya da daha önceden kesilmiş dişlere uygunlanmaktadır. 

Kozmetik düzenleme: Mine plastisisi olarak da adlandırılan işlemde, diş yapısından kaynaklanan şekil bozuklukları, dişlerin mine dokusunda yapılan minimal ve özel aşındırmalarla düzenlenir. 
Gülüş tasarımı öncesi doktora giderken aklınızda bulunsun:
Bir ünlünün fotoğrafı ile diş hekimine başvurmayın. Herkesin yüz tipine uyacak gülüş farklıdır.
Doktorunuza tam olarak ne istediğinizi çok iyi anlatın ve tüm aşamalarda onunla birlikte karar verin.
Mutlaka iyi bir merkeze ve diş hekimine gidin.
Daha önceden aynı işlemi yaptıran hastalarla görüşüp bilgi alışverişinde bulunun.