Ağız Kokusunu Önlemek İçin Dişlerinize Özen Gösterin.

Kötü ağız kokusu anlamına gelen “halitosis” ağız içi problemler ya da genel sistemik sorunlardan kaynaklanabilir. Toplumda kötü ağız kokusunun kaynağı genelde mide olarak bilinir. Normalde kokuların mideden çıkması mümkün değildir. Ağız kokusu nadir olarak mide bağırsak nedenli olabilir.

Ağız kokusu % 80-90 oranında diş çürüğü ve bu durumu meydana getiren mikropların sülfür bileşiklerini parçalaması kaynaklıdır. Sağlıklı kişilerde kötü ağız kokusunun sebebi dilin arka damağa bakan yüzeyindeki mikro organizmalardır. Bu koku da genellikle sabah kahvaltısından sonra kaybolur. 

KAŞIK TESTİ İLE AĞIZ KOKUSUNU ANLAYABİLİRSİNİZ...

Ağız kokusunun nedenini saptamak için basit yöntemler vardır. Plastik bir kaşık dilin arka yüzeyinden ön yüzeyine doğru sürülerek çekilir. Kaşık koklanır; bu test 2-3 gün süre ile yapılıp karar verilebilir. Kötü koku kaynağını saptanması, buruna yerleştirilen tüpten nefes verilmesi ile de sağlanabilir. Böylece akciğer nefesi tespit edilir. 

Ağız kokusunun teşhis ve tedavisi, ağız dışı veya ağız içi kaynaklı olup olmama durumuna göre yapılır. Ağız içinde kötü kokuya sebep olabilecek patoloji bulunamazsa, dil fırçalanıp ağız dezenfeksiyonu tamamlandıktan sonra muayenede akciğerlerdeki kötü hava saptanırsa, “ağız dışı kaynaklı kötü koku” teşhisi konulur. Bu tip muayene öncesinde kişinin, 3 hafta önceden sarımsak soğan gibi gıdaları tüketimi durdurması, antibiyotik almaması ve 48 saat açlık süresi geçirmesi gerekmektedir.

DÜZENLİ DİŞ KONTROLÜ YAPTIRIN...

Düzenli diş hekimine giden kişilerde ağız içi kaynaklı ağız kokusu görülmez. Diş fırçalama ve diş ipi, iyi ağız bakımının önemli basamaklarıdır. Ancak dilin temizlenmesi ağız kokusu şikayeti olan kişilerde birinci sıradadır.
Genel olarak dişeti problemleri kırık ve çürük dişler, eski ve kötü yapılmış protezler, tükürük salgısında azalma ağız içi kaynaklı kötü ağız kokusunun sebepleri arasında sayılır. Bu sebeple sabahları nefes hoş kokmayabilir. Gece tükürük salgısı oldukça azdır.

AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN MUTLAKA DİLİNİZİ DE FIRÇALAYIN...

Ağız kokusunun en önemli tedavi aşamasını ağız bakımı ve dilin fırçalanması oluşturmaktadır. Klorheksidin adı verilen maddeyi içeren ağız gargaralarının sürekli kullanımı uygun değildir. Bunlar dişte renkleşmelere, dişeti ve damaklarda yanma ve tat hissinin kaybolmasına neden olabilirler. Aynı şekilde hidrojen peroksit içerikli gargaralar, soda veya çinko içerikli gargaralar ile alkol içerikli gargaralar da, ağız içi epitel dokusuna zarar verebilir.

TATLANDIRICILI SAKIZ ÇİĞNEYEBİLİRSİNİZ...

Şekersiz çikletlerin ağız kokusunu hafiflettiği düşünülmektedir. Tatlandırıcılı çikletlerin ise içerdiği ksilitol isimli madde nedeni ile bakteriler üzerine olumsuz etkisi vardır. Bu sebeple ağız kokusu şikayeti olan hastalara önerilir. 
Ağız kokusunun teşhisinde en önemli nokta ağız içi kaynaklı ya da ağız dışı kaynaklı olup olmadığının tespitidir. Ağız dışı kötü ağız kokusu, ciddi enfeksiyöz hastalıkların öncü belirtisi olarak kabul edilir. Ancak unutulmamalıdır ki; ağız kokusu % 80- 90 oranla ağız içi kaynaklıdır.